12 Haz
  • Psikolog Hatice Önkol

Disleksi Nedir?

Disleksi, zekâsı normal ya da normalüstü olan, herhangi bir duyusal, nörolojik, fiziksel, ruhsal ve kültürel özrü olmayan okuma, yazma, matematik, kendini ifade etme, düşünme, zaman ve mekânda yönelme alanlarından biri veya birkaçında yetersizliğe yol açan bir bozukluktur.

İlk kez 1881 yılında tanımlanan bu bozukluk, Dünya Nöroloji Federasyonu tarafından “geleneksel eğitim ortamında, yeterli zekâya ve sosyokültürel fırsata sahip olmasına rağmen, okumayı öğrenme güçlüğü ile kendini gösteren bir bozukluk” olarak tanımlamıştır.


Disleksinin Nedenleri

Disleksi olan bireylerde beynin sağ ya da sol yarım kürelerinin gelişmediği veya az geliştiği ince ve dar olduğu görülür. Yapılan araştırmalar, bu bozukluğa neden olan etmenler konusunda kesin sonuçlar vermemekle birlikte, düşük kilolu doğumlar, doğum öncesi ve doğum sonrası yaşanan sorunlar, dikkat eksikliği bozuklukları, yeme alışkanlıkları, bazı alerji türleri, görsel - işitsel - algısal ve benzeri sorunların özel öğrenme güçlüğü ile ilişkili olduğu varsayılmaktadır. Ancak bunlar her çocukta farklı durumlarda ortaya çıkmakta ve her çocuk için farklı nedenler ortaya koyulabilmektedir.


Disleksi Olan Çocukları Eğitim Sürecinde Karşılaştıkları Sorunlar

Disleksi olan çocuklar eğitim sürecinde birçok zorluk yaşamaktadırlar. Yazma ve hızlı okuma gerektiren sınavlarda başarısız olabilirler. Kötü yazıları ve imla hataları nedeniyle öğretmenlerinden uyarı alırlar. Bu çocuklar, sembollerle ilgili problemler yaşadıkları için, matematik dersindeki sembolik göstergeleri ve kavramları algılamakta da güçlük çekerler. Ayrıca ezberleme güçlüğü yaşadıkları için sayıları sırasıyla düz ve ters sayma, basit toplama işlemlerin sonucunu hızlı söyleme, çarpım tablosunu hatırlama gibi becerilerde de zorluk çekerler. Dislekside ezberleme güçlüğü, dil bilgisi kurallarını öğrenmede sorun yaşamalarına neden olur. Bu durum yabancı dil öğrenmelerini güçleştirir.

Bazı araştırmacılar dislekside temel mekanizmanın, peş peşe gelen sesler arasında ayrım yapamamak olduğunu savunurken, çoğunluk ünlü ünsüz kural yanlışlarını ve fonolojik farkında olmamayı temel sorun olarak görmektedir. Disleksisi olanların yazı hataları çok tipiktir. Özellikle b, p, d harfleri şekil ve ses açısından birbirine benzediği için çok sık karıştırılır. Ayna, hayali yazı (mirror writing) görülür. Çocuk her şeyi ters yazar ya da yazdığını tersten okur. Böylece “ev” yazıp “ve” diye okuyabilir, birbiri ardına gelen harfleri bitiştirir. Noktalama işaretlerini bozuk kullanır. Yazıları genellikle bozuktur. Disgrafi (yazma güçlüğü) eşlik eder. Kopyalayarak daha iyi yazarlar. Diskalkuli (matematik güçlüğü) de eşlik edebilir. Okul başarısızlığı, okul reddi, davranış sorunları, düzen bozucu davranış, hiperaktivite, migren, enürezis, anksiyete, depresyon, geri çekilme başlıca diğer sorunlar olabilir. Çocuğun kişiliğine göre bu sorunların ağırlığı ve niteliği değişebilir.


Sınıflandırılması

Özel öğrenme güçlüğü DSM IV’te (Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders) dört grupta incelenir.


  • Disleksi (Okuma Güçlüğü)
  • Disgrafi (Yazma Güçlüğü)
  • Diskalküli (Matematik Güçlüğü)

Özel öğrenme güçlüğü olan çocukların genel davranış özellikleri

Okul öncesi dönemde:

  • Konuşmada gecikme görülebilir.
  • Birbirine yakın heceli kelimelerde sesler karıştırılır. (“Su” yerine “bu” gibi)
  • Ayakkabıların bağlanmasında başarısızlık yaşanır.
  • Sağ-sol karıştırılır.
  • Bir iş yapılırken her iki el de kullanılır, kullanılacak el konusunda belirgin bir seçim yapılamaz.
  • Alfabedeki harf ve seslerin öğrenilmesinde zorluk yaşanır.
  • Zaman ve yön kavramları birbirine karıştırılır.

Okul döneminde:

  • Okuma geç ve zor öğrenilir.
  • Yavaş ve hatalı okunur.
  • Yazı bozuklukları çok sık görülür.
  • Matematikte güçlük çekilir.
  • Çarpım tablosunu öğrenememe görülür.
  • Imla ve noktalama hataları yapılır.
  • d ile b, p ile b harflerini karıştırılır.
  • Okuduğunu anlamada sorun yaşanır.
  • Okurken sık sık harfler karıştırılır (“dağ” yerine “bağ”, “sal” yerine “şal” vb.).
  • Harflerin sırası karıştırılır (“kız” yerine “zık” veya “ızk” vb.).
  • Benzer kelimeler birbirine karıştırılır (“incir” yerine “zincir”, “en” yerine “ne” vb.).
  • Ayna görüntüsü ile ters olarak yazma.
  • Bazı kelimeler yanlış hecelenir, hece atlanır, heceler tersten okunur - yazılır.
  • Sesli okuma sırasında vurgulamalar inişli - çıkışlı olur ve noktalama işaretleri görülmez.
  • Dil sorunları görülür.
  • Sayfa yanlış ve düzensiz kullanılır, çizgiler arasında yazmada zorluk yaşanır.
  • Kelimeler çok yer kaplayacak şekilde aralıklı veya birbirine çok bitişik yazılır.
  • Yuvarlak ve düz çizgiden oluşan harfleri yazmada zorluk yaşanır.
  • Aşırı düzensizlik görülür.
  • Dikkat dağınıklığı veya erken unutma görülür.
  • Geç ve yavaş yazılır.
  • Şekiller, semboller ve işaretler tersten algılanır ve yazılır. ( “+” yerine “x” kullanma gibi)
  • Öz güven yoksunluğu yaşanır.
  • Problem çözme becerilerinde gerilik gösterirler.
  • Yazılı sınavlarda başarısızlık oranı sözlü sınavlara kıyasla daha yüksektir.
  • Zamanı kullanma, kavrama ve söylemede zorluk yaşanır.
  • Kurulan cümlelerin sonunu getirmede zorluk yaşanır, genelde kısa cümleler kurulur.
  • Aşırı hareketli ya da aksine çok durağan olabilirler.
  • Birden fazla işlem gerektiren problemlerde sorun yaşarlar.
  • Soyut kavramları algılamada zorluk yaşanır.
  • Organize etme, sentez ve analiz etmede güçlük yaşanır.
  • Uyum sorunu görülür.
  • Görsel ve işitsel algıda yavaşlık söz konusudur.
  • Motor koordinasyon sorunları yaşanır.

Tedavi

Öğrenme bozukluğunun tedavisinde ilaç kullanılmaz, tedavi eğitimle gerçekleşir. Ancak hiperaktivite veya dikkat eksikliği gibi durumların varlığında ilaçla destek sağlanır. Öğrenme güçlüğü olan çocuk ve gençlerin eğitimi sadece normal sınıf müfredat programı ve özel dersleri ile gerçekleşememektedir. Tanı konulup değerlendirme yapıldıktan sonra oluşturulan özel eğitim programıyla ve psikopedagojik yaklaşımla yapılacak eğitsel destekle öğrenme gerçekleşebilmektedir. Terapinin başarısı olgunun çok iyi değerlendirilmesine bağlıdır. Psikolojik destek yapılmazsa öğrenme bozukluğu kendiliğinden düzelmemektedir. Terapinin amacı; her çocuğun ihtiyacı doğrultusunda öğrenme deneyimleri kazanmasını sağlamaktır. Tanı sonucunda özel bir eğitim programı oluşturulur.

Öneriler

  • Çok geç kalınmadan ve zarar verilmeden; fark edilir edilmez bir uzmana götürülmesi. Özel öğrenme güçlüğü özel bir uzmanlık gerektirir. Bu yardım öğretmenlerden beklenmemelidir. Gerekli tıbbi ve psikolojik ölçümler yapılmalı, psikoeğitim ve psikiyatrik destek sağlanmalıdır.
  • Özel öğrenme güçlüğü olan çocuk öncelikle olduğu gibi, kimseyle kıyaslama yapmadan ve özel durumu inkar edilmeden kabul edilmeli.
  • Sabırlı, anlayışlı ve hoş görülü olunmalı
  • Tutarlı davranmalı. Bir gün sabırlı ve anlayışlı iken diğer gün “senden bıktım” dememeli. Aynı zamanda çocuğa karşı evdeki diğer bireylerin de birbirleri ile tutarlı olmaları gereklidir.
  • Her bireyin kendine ait yapabilirlikleri, ilgi ve yetenekleri olduğu unutulmadan; çocuğun yapamadıkları üzerinden değil yapabildikleri üzerinden hareket edilmeli.
  • Okul ve öğretmenleri ile yakın bir iletişim içine girilerek birlikte ortak adımlar atılmalı.
  • Okul dışında gerekli destekleyici eğitim ve çalışmaların yapılması için ilgili yerlere yönlendirilmeli.
  • Öz güven kazanması için gerekli desteğin verilmesi, sosyal faaliyetlere yönlendirilmesi, yapabildiklerinin takdir edilmesi ve teşvik edilmesine dikkat edilmeli.
  • Çocuktan utanılmamalı ve toplumdan uzaklaştırılmamalı.
  • Çocuğa her şeyin yolunda olduğuna dair güven verilmeli.
  • Kendini ifade etmesine, farklılıklarını ortaya koymasına izin verilmeli.
  • Her çocuğun büyüme - gelişme ve öğrenme seviyesinin farklı olduğunu düşünerek çocuğa dair büyük beklentiler içine girilmemeli, zorlanmamalı ve başkaları ile kıyaslanmamalıdır.
  • Yeterli ilgi ve sevgiyi vererek, onun sizin için ne kadar değerli ve önemli olduğunu lütfen her defasında belirtiniz.

REFERENCE

  • Kulaksızoğlu A. (2003). Farklı gelişen çocuklar. İstanbul: Epsilon Yayınları.
  • Korkmazlar, Ü., Kulaksızoğlu, A. (2003). Farklı gelişen çocuklar. İstanbul.
  • Salman, U., Özdemir, S., Salman, A., Özdemir, F. (2016). Özel Öğrenme Güçlüğü Disleksi. İnönü Üniversitesi. Malatya, Türkiye.
  • Saraç, S. (2011). Disleksi nedir.

Film ve Kitap Önerileri

Film: Her Çocuk Özeldir


Kitap: Dans Eden Kelimeler


WhatsApp WhatsApp
Hemen Ara
Yol Tarifi